Önce bilim kurulu toplandı ardından ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığındaki Bakanlar kurulu.
Koronavirüs salgınında, sonbaharın gelmesi ile birlikte vaka artışı yaşanmaya başlandı.
Daha önce bilindiği gibi bir takım kısıtlamalar getirilmişti.
sonrasında yaşanan süreci hepimiz biliyoruz.
Geçmişi konuşmanın veya yazmanın bir anlamı yok!.
Dün Akşam Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kameraların karşısına geçti ve bakanlar Kurulunda alınan kısıtlama kararlarını yani yasakları açıkladı.
Yeni kısıtlamaları dinlerken yine başa döndük.
Sokağa çıkma yasağı, bazı meslek gruplarının kapanması, halı sahalar, 65 yaş üzeri yaşlılar, 20 yaş altı gençler falan filan.
Tabi alınan kısıtlama kararları mutlaka ki salgına karşı tedbirdir.
Eyvallah. Eyvallah'ta! bu kısıtlamalar neden sadece birkaç kesim gariban esnaf ile vatandaşa uygulanıyor?.
Bakın daha önce kısıtlamalar sonrasında bir takım gelişmeler yaşanmıştı.
Hükumet, ihtiyaç sahihi aileler başta olmak üzere bir takım kesimlere yani garibanlara diyelim yardımlarda bulundu.
Esnaflar için ise Kamu banklarından düşük faizli krediler kullandırdı.
Pandemi nedeniyle çok zor günler geçiren esnaflar bir iki aylık bir rahatlama devresi geçirdi. Peki sonrası!.
Perişan hale gelen esnaf, şimdi bir yandan kış diğer yandan ise pandemi ile mücadele edecek. Yani siftahsız dükkan kapatmaya ve borçlanmaya devam edecek!.
Lokantalar, cafeler, Kıraathaneler, Halı sahalar ve daha birkaç esnaf kesimi yine kapılarına kilit vuracak.
Bakanlar Kurulu bu kısıtlama kararlarını alırken, acaba bu esnafların nasıl geçineceğini de hesap etti mi!
Acaba gariban vatandaşların evlerine nasıl ekmek götüreceğini ele aldı mı! Esnafların Bağ-kur, SSK primleri, kiraları, elektirik, su ve diğer ihtiyaçlarının nasıl karşılanacağını gündeme getirdi mi!
Bu soruların tek bir cevabı var o da HAYIR!.
Gelelim bir başka önemli konuya!
Bakın daha önce Esnaflar ve vatandaşlar için Kamu bankalarından düşük faizli krediler çektirildi.
6 ay sonra geri ödemeli olarak.
Peki pandemi devam ediyor. kısıtlamalarda yine ortaya çıktı.
Şimdi soruyorum bu can çekişen başta esnaflar olmak üzere, gariban vatandaş kredi taksitlerini nasıl ödeyecek!.
Hadi bunu da geçelim!.
İçişleri Bakanlığı bir genelge yayınladı ve genelgede sivil toplum kuruluşlarının etkinlikleri ile toplantı veya kongrelerinin 1 aralık tarihine kadar yapılmasını yasakladı!.
Nedeni belli. Yani kalabalık ortamların oluşmaması!.
İyi güzel bir genelge diyelim!.
Diyelim de peki siyasi partiler acaba sivil toplum kuruluşu sıfatına girmiyor mu!
Siyasi partilerin kongreleri kalabalık olmuyor mu!
Kongrelerde insanlar birbirleri ile tema etmiyor mu!
Tabi ki ediyor.
28 kasım tarihinde Sayın Cumhurbaşkanı Erzurum'a geliyor.
Hem toplu açılış töreni var ayrıca AK Parti'nin 7. İl kongresine katılacak.
İşin ilginç yanı ne biliyor musunuz!
Kongre 3 bin kişilik kapalı salonda gerçekleşecek.
Ak Parti'nin kongrelerinin nasıl kalabalık olduğunu az çok tahmin edersiniz.
Salgın nedeniyle dükkanına üç beş müşteriyi alamayan esnafa kısıtlama var!
yüzlerce kişinin bir arada olacağı bir kongreye kısıtlama yok?.
Görünen o ki Galiba AK parti Kongresine Koronanın girmesi yasak?.
