AK Parti'den Aday adayı olan Av. Ebubekir Elmalı, düzenlediği basın toplantısında "delikanlı bir siyaset için aday oldum" dedi.
"Bir Dadaş gibi" mertçe konuştu.
AK Parti'den Aday adayı olan Av. Ebubekir Elmalı, düzenlediği basın toplantısında "delikanlı bir siyaset için aday oldum"dedi.
14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Genel seçimler öncesi AK Partiden 28. dönem Erzurum milletvekili aday adayı olan Avukat Ebubekir Elmalı basın mensupları ile bir araya gelerek hem aday adaylığını açıkladı hemde nedenlerini sıraladı.
14 Mayıs tarihinde yapılacak seçimlerin çok büyük önem arz ettiğini ifade eden Elmalı,
"Bu seçim bundan önceki diğer seçimlerden çok daha fazla önem arz ediyor.
Millet ittifakının acabalar ile dolu ittifakının muğlak ibareler ile kendi aralarında yaptıkları mutabakatları, iktidarı doğasına aykırı olarak bölüşme vaatleri her seçmen gibi bende de tereddüt uyandırmış, bu tam da yol seçiminde Cumhur ittifakı ile yola devam edilmesinin ülke menfaatine olduğu kanaatimizi güçlendirmiştir.
İş bu nedenlerle bu seçimlerde safımızı açıkça ve tereddütsüz bşr şekilde belli etme zarureti görmüş ve doğduğum, büyüdüğüm bu dadaşlar diyarı Erzurum’dan Ak parti çatısı altında Milletvekili aday adayı ol aya karar vermiş bulunuyorum. Bugün itibari ile başvuru işlemlerini bitirdim ve aday adayıyım.
Klasik bir aday adayı değilim. Klasik argümanları kullanmayı da sevmiyorum. Aday adaylık sürecinde il ve ilçe teşkilatları ile tanışıp kendimi tanıtacağım.
Beylik siyasi sloganik beyanlar vermekte benim tavrım değil. Ülkeye hizmet için, millete hizmet için zaten vekilsen bunları yapacaksın. Başka ne için vekil olacaksın.
Erzurum AK Parti Milletvekili aday adayıyım evet. Bugün sizlere milletvekilliği aday adaylığımla ilgili İki temel soruyu yanıtlayacağım. Her milletvekilli aday adayının aslında cevaplaması gereken iki soru
İlki “hangi cüretle milletvekili olmak istiyorsunuz?
Bu sorunun altında yatan iki motivasyon vardır aslında,
-maddi sorunlarını aşmış başarılı biri misin?
-Ülke için şimdiye kadar ne yaptın?
İkinci majör soru ise Erzurum’dan hangi cüretle aday oldun?
Bu sorunun altında yatan motivasyon ise Erzurum’u, Erzurum’luyu ne kadar tanıyorsun ?
Şimdiye kadar Erzurum için neler yaptın?
ilk sorudan yani hangi cüretle milletvekili adayısın?
Öncelikle bir milletvekilin görevinde başarılı olabilmesi vekillik öncesi döneminde başarılı bir özgeçmişi gerektirir. Bir vekilin maddi sorunu olmamalı, işinde başarılı olmuş olması yapacağı milletvekilliğinin başarısının referansıdır.
Ben bildiğimiz üzere hukukçuyum, avukatım. İstanbul iki nolu baroya kayıtlıyım. Devasa cirolu İstanbul ve Ankara merkezli birçok şirketin hukuki danışmanıyım.
Ayrıca yine devasa sermayeli yabancı şirketlerinde hukuki danışmanlığını yapıyorum. Bu şirketler ürettikleri veya hizmet verdikleri alanda tekel olan çok yüksek kurumsallıkta şirketlerdir.
Hukuki danışmanlık bir aslında CEO’luk görevidir. Şirketin genel kurulları, ileriye dönük alacakları kararlar, yaptıkları her türlü sözleşmeler, şirket evliliklerine varana kadar çok geniş yelpazede doğrudan patronlarla istişare ederiz. Aslında yöneticiliktir. Bu alanda ülkenin en iyi şirketleri ile çalışan ülkenin en iyi ticaret ve uluslararası hukukçularından biriyim.
Diğer yandan kamu hukuku anlamında devletler arası hukukta uzmanlık alanımdadır. Bu nedenle dış politikaya ilişkin önemli gelişmelerde doğrudan ulusal kanallar görüşümüze itibar edilir
Ukrayna Rusya savaşı ya da tahıl koridoru,
İsrail Filistin gerginlikleri
Doğu Akdeniz politikaları münhasır ekonomik bölge projeleri,
Yunanistan ve adalar krizi,
Vs vs vs. Bu alt gibi konularda entelektüel bilgimize güvendikleri için TGRT, TV100, Haber Global, gibi ulusal kanalların gündem özel programlarında fikrimizi sorarlar.
Kılıçdaroğlu ile görüşme- Rusya Ukrayna krizi ile ilgilidir. Hem siyasi parti liderleri hem de önemli bürokratlara çok raporlama yapmışlığım vardır.
Dolayısıyla kendi emeğimle kendi bilgi birikimim ve gayretlerimle geldiğim bu yerde maddi problemlerini aşmış, entelektüel bir çevreye sahip bir hukukçuyum. Cüretim de buradan gelmektedir.
Diğer motivasyona gelince Ülkem için neler yaptım;
Öncelikle ülkemize değer katacak çok büyük sermeyeli yabancı şirketleri Türk şirketlerle birleştirip bir çok büyük projeyi birlikte yapmalarına katkı sundum. BU ekonomik politikalar açısından çok önemli hizmetlerdir.
Siyasal ve sosyal anlamda
Demokrasi ve Birlik derneğinin genel başkan yardımcısıyım. Dernek deyip geçmeyin çok önemli bir misyona sahip olan bu oluşum ülkeye pek çok proje ile hizmet etmektedir. Bu projelerin pek çoğunda benim imzam vardır.
Dernek bir kültürel ve siyasal harekettir. Amacı HDP sosyolojisini güçlendirmeye çalışan bir harekete karşı mücadele etmek ve bu alanda bir kültürel iktidar kurmaktır.
Bu amaçlar ben ve genel başkanımız Mehmet Metiner tarafından Cumhurbaşkanımız ile İstanbul’da Vahdettin köşkünde bire bir saatlerce görüşülmüş ve Cumhurbaşkanımızın tensibi ve takdiri ile çalışmaktadır.
Bu kapsamda İstanbul’da, Ankara’da, Bursa’da, Mardin’de, Mersin’de ve Adıyaman’da paneller yapılmış, bu panellerde birebir halkla ve yörenin ileri gelen kanat önderleri ile ayrıca STK’ları ile görüşülerek muhafazakar Kürt seçmenin HDP sosyolojisine itilmesine engel olunmuştur. Derneğimiz çatısı altında
Doğu Perinçek, bakanlarımızdan Faruk Çelik gibi isimler, bir çok ak parti il başkanları, Büyükşehir belediye başkanları, ilçe teşkilatları ile koordineli çalışmalar yapılmıştır.
Bu hizmet sosyal projelerle halen seçmen devşirme çabasında olan hdp ye çok büyük darbe vurmuş projelerdir. Halen daha çalışmaya devam etmektedir.
Ayrıca son büyük depremde depremden sonra ki ilk bir hafta içerisinde Adıyaman’da 1000 kişilik ultra lüks bir yaşam alanı kurulmuş, çamaşırhanesinden WC sine ,çocuklar için oyun alanları ve sinevizyon salonundan, Sahra hastanesine ve yemek hanesine varana kadar yaklaşık 10 milyona mal edilen adete bir yaşam kent kurulmuştur. Yaşamkentin kentin mimarı derneğimiz olup, proje sahibide bu kardeşinizdir.
Ülke bizim burada anlatımlarımızla sınırlı değil, her Erzurumlu gibi son nefesimize kadar ülkemiz için çalışmaya devam edeceğiz
Gelelim ikinci soruya; hangi cüretle Erzurum’u seçtin?
Ne kadar Erzurumlusun ve Erzurum için ne yaptın?
Bir kere şunu söyleyeyim Erzurumluluk bir yüzde ile ifade edilse yüzde yüz orijinal Erzurumluyum. Evet İstanbul’da avukatlık mesleğimi yapıyorum, ama eşim ve çocuklarımın haricinde tüm akrabalarım Erzurum’da. Annem babam, ablam, teyzem, teyzemin çocukları, dayım ve çocukları.
Ben 45 yaşındayım tam otuz sene bilfiil Erzurum’da yaşadım.
Tipik bir Erzurumluyum, karında üşümüş buzunda yürümüş, ayağı kaymış düşmüş, ramazanda kadayıf sırası beklemiş, pazar günleri fuarda mangal yakmak için bir elinde Semaver bir elinde lavaş taşıyan tipik bir Erzurumluyum. Siz nasılsanız bende öyleyim.
Muhafazakarım, milliyetçiyim, tipik bir Erzurumlu gibi haksızlığa karşı çabuk kızar çok çabuk affederim. Her Erzurumlu gibi dürüst doğru ve dobra konuşmayı severim. Üç kuruşluk menfaat için doğru bildiğimi söylemekten kaçınmam.
Aç kalırım ama tik dururum.
Her Erzurumlu gibi anamı kutsarım ama hanımın dediklerini önemserim ama hanımda a arkadaşlarıma da belli etmem. Yani sizden biriyim. Erzurum’un ve Erzurum’un kendine özgü sosyolojik reflekslerini iyi bilirim. Ekonomik Sorunlarını iyi bilirim. Yabancısı değilim
Erzurum için ne yaptın?
Bir bürokrat olmadığım için köprülü kavşak ya da bir pozitif ayrımcılık ödeneğinde katkım olmadı. Bunları bürokratlar yapar, bu yapılanlarda kendi ceplerinden harcadıkları paralarla değil, kamu parasıyla yapılır.
Ben Erzurum ve Erzurumlular için ne yaptımsa kendi emeklerimle yaptım.
Eğer iyi ve tanınmış bir hukukçu iseniz ister istemez bürokraside de çevre ediniyorsunuz. Bu kapsamda birçok hemşerimizin talepleri hakkında bürokrasi ile her birinin talepleri arasında köprü olmuşuzdur.
Sadece Erzurum’da yaşayan değil, Erzurum dışında yaşayan hemşerilerimizde bize ulaştıklarında sorunlarıyla hep yakından ilgilendim. Gidilecek bir yer varsa beraber gittik, çalınacak bir kapı varsa beraber çaldık.
Bakana derdini iletmesi gerekiyorsa bakan ile görüştük, bir genel müdür ile halledilecekse problemse genel müdürün kapısını çaldık. Erzurum derneklerinin başkanlarıyla hep istişareli olduk, örneğin sayın Murat Şahsuvaroğlu buna şahittir. Erzurum’un ihracatının 100 milyon bandını aşması için nasıl bir ticaret geliştirebilir, kimlerle iş birliği yapabilir onların çalışmalarını yaptık. Erzurum’da ihracat yapan birkaç şirketi katarda ve Dubai’deki danışmanlığını yaptığım firmalarla görüştürdüm. Bunları yaparken temel motivasyonum Erzurum ekonomisine nasıl katkı sağlarız oldu.
Sonuç olarak şunu söyleyeyim donanım olarak da, entelektüel bilgi birikimi olarak da aday olur seçilirsem asla pasif bir vekil olmam. Özgül ağırlığı olan, bürokrasiye de sözü geçen başarılı bir vekil olurum. Bürokrasiden akıl alan değil, bürokrasiye hukuki çerçevede akıl veren ve yapılması gereken bir iş ise yaptırabilecek bir donanıma sahip biriyim. Dolayısıyla memleketimde hizmetim dokunur.
Sonuç olarak ben öylesine gezerken gelip aday olan biri değilim. İddialıyım, listeye girmeye aday en güçlü isimlerden de biriyim. Ama olurda giremezsem de bu benim için bir son olmaz. Bu benim için olsa olsa yeni bir başlangıç olur. Sonuç ne olursa olsun şunun garantisini sizlere verebilirim, bu saatten sonra sonuç ne olursa olsun Erzurum siyasetinin yeni bir yüzü, yeni bir siyasi dengesi, yeni ve güçlü bir aktörü olarak siyasete devam edeceğim.
Bunu yaparken de asla bürokrasinin, teknokrasinin, aristokrasinin kulu kölesi olmayacağız. El etek öpmeyeceğiz. Önünde eğileceğimiz, hizmet edeceğimiz Erzurum halkı olacak gayrısı yok. Kapalı kapılar arkasında pazarlık yok. Her aday adayı ile yiğitçe yarışacağız. Nasıl ki bir dadaş gibi yaşıyorsak Siyasetimizi bir dadaş gibi yapacağız.
Allah’ın zamanlaması mükemmeldir. Ne çok erken ne de çok geç. Sadece biraz sabır ister
Ve sağlam bir inanç. Ama herşeye rağmen beklemeye değer. "dedi.